Başkomutan Meydan Savaşının kazanılmasıyla Yunan ordusunun gücü kırılıp dağılmaya başlar. Türkiye Büyük Millet Meclisi ordularının başkomutanı Gazi Mustafa Kemal, ordularına tarihsel buyruğunu verir. “Türkiye Büyük Millet Meclisi orduları, ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri!” Bu buyrukla Mehmetçik şahlanarak ovalarda yel, dağlarda sel olur.
Düşmanın kaçmaktan başka yapacağı bir şey yoktur. Kaçarken önüne gelen tüm yerleşim birimlerini yakarlar neredeyse. Tarladaki ürün, ambardaki ekin, ahırdaki hayvan yanar. Aşsız, evsiz, evlatsız kalan halk Türk ordusunun utkusunu heyecan ve mutlulukla karşılar. Türk askerine ayran, yoğurt, su, ekmek ikram edenler sevinç içinde ellerinde son kalan yiyeceklerini paylaşıyordu Mehmetçik ile.
Atatürk’ün 1 Eylül 1922’de Türk askerine verdiği buyruk çok tartışılır. Bazı kişiler “Akdeniz’in ülkemizin güneyinde yer aldığını, batısında ise Ege Denizi’nin bulunduğunu” söylerler. Bu sözde coğrafi açıdan bir çelişkinin olduğunu belirtirler.
Öncelikle Atatürk’ün tarih ve coğrafya bilgisinin çok üst düzeyde olduğunu belirtelim.
Eski Türklerde yönler renk adlarıyla anlatılırdı. Buna göre doğu yeşil, batı ak, kuzey kara, güney kızıldı. Bu bilgiden hareketle kuzeyimizde yer alan denizimiz Karadeniz, güneyde yer alan deniz Kızıldeniz, batıda yer alan denize de Akdeniz demiş atalarımız. Bugünkü topraklarımızla Kızıldeniz’in ilişkisini kuramayanlar olabilir. Selçuklu coğrafyası Kızıldeniz’den başlardı.
Akdeniz’e gelince… Ege Denizi, Akdeniz’in bir parçası. Selçuklu coğrafyası düşünüldüğünde Akdeniz, Suriye ve Filistin’in; Ege de Anadolu’nun batısında. O yıllarda Atatürk, Ege’den söz ettiğinde daha çok “Adalar Denizi” adını yeğlemekte. Atatürk, bu buyruğuyla Akdeniz uygarlıklarını ayırmamakta birbirinden. Hepsini bir bütün olarak görmekte. Bu nedenle Türkiye, bu uygarlıkların hepsini kucaklamalı. Akdeniz uygarlıklarını ulusça sahiplenmeliyiz. Çünkü tarihsel köklerimiz burada yüzyıllardır. Bu buyrukla Büyük Atatürk, Mavi Vatan’ın da adresini göstermekte bizlere.
Akdeniz’den kopan bir Türkiye, sınırlarını koruyamaz, toprak bütünlüğünü savunamaz. Bu nedenle Akdeniz’deki Mavi Vatan’ı sonuna dek savunmalı. Akdeniz’den uzaklaşmış bir Türkiye büyük devlet olamaz. Atatürk’ün bu buyruğu bugün de geçerlidir. Gereğini yapmak da bizlere düşer.
Adil Hacıömeroğlu
30 Ağustos 2021